sonunda tüm yıl beklediğimiz tatilimize başladık. sabah ardasandaydık. kaldığımız otelin çok şirin bir bahçesi vardı. sen çok sevdin. hayvanlar da vardı bahçede. plaj zaten bir harikaydı. ilk günümüz tekne turunda geçti. muhteşem bir geziydi. babanla ilk kano deneyimini de yaşamış oldun. sol arkadamdaki baba oğul kim acaba : )) 2.gün adrasandan ayrılıp side’ye giderken kahvaltı için düden şelalesine uğradık. şuraya mutlu bir çocuk portresi koyalım : )) bir an evvel otele gidip aquaparka girmek için can atan bir çocuk şelaleye zorla götürülürse bu olur : ))veeee sonunda tüm yıl beklediğin aquaparkına kavuştun. bir kaç kez babanla kaydıktan sonra kendi kendine kaymaya devam ettin. ben mi yok ben almayayım : ))benim için ideal tatil böyle : )) bu aynayı çok sevdin. önünde foto çekinmek şart olmuştu. sabah kahvaltıları, acıkmadan yenen öğlen yemekleri, dondurma sırası, kakleyller ve yine acıkmadan yenen akşam yemekleri ve ardından manavgat nehrine karşı kahve keyifleri…her öğün tabağında değişen menününün tek demirbaşı makarnaydı : )) her yerde her zaman…
o kadar güzeldi ki bu sene de tatilimiz, hepimiz çok mutluyduk. bakalım seneye nasıl bir tatil geçireceğiz. yalnız otelde son gün hiç ayrılmak istemedik buralardan ayrılmayı. diamond premium otel evimiz olsaydı diye hayallerle yola koyulduk : ))
Canımın içi, hafta sonu için asos’a gittik. gündüz akçayda deniz molası verdik senin için. sonrasında asos behramkaleyi gezdik. akşam antik limana indiğimizde denizi görünce baban da sen de dayanamadınız. hadi babanda mayo vardı da sen şortla o güzelim denizin tadını çıkardınız.
annanen ve baban behramkaleyi gezerken biz de seninle karadut şurubu ve ayran keyfi yaptık :))
ben seni çektim sen de beni çektin. ne güzel oldu…
canımın içi egem, aylardır tüm kış aylarında her gün sayıkladığın tatil ayları geldi. bu yaz tatilimizi temmuz ayında yaptık. önce kaş’a gittik bir hafta sonrasında yine klasiğimiz olan datçaya. sudan hiç çıkmadın diyebilirim. benim canım su kuşum. deniz aralarında çevrede ne kadar antik kent varsa gezdik. çoğunda hep mızırdandın ama yine de bize ayak uydurdun canımın içi.
sagalassos antik kenti…
kaş merkezde gezerken anne beni atatürkle çeker misin dedin. 🙂
myra antik kenti…
noel baba kilisesi…
likya müzesi
xanthos antik kenti
veeee datça günleri…
senin delikanlılık hallerini düşünemiyorum bile egem. şu duruşunu seveyim senin… ne kadar yakışıklı ve havalı bakmışsın öyle…
eve dönmeden yine akyakaya uğradık.
pamukkaleye uğramadan dönmeyiz eve 🙂
cep telefonu ile çektiklerimiz de burada dursun hatıra…denize girmeye doyamayınca sen, bursa yakınlarında da eğerceye gittik.
evet yaz tatili olayımızı da burada kapatıyoruz. seneye yine sahillerde görüşürüz :))
4gözle haziran ayını bekledin bahar boyunca. her günü sayıyor telefonumuzdan hava durumuna bakıyordun. ne zaman ki 1 haziran oldu pantolonu bırakıp kısa kollu tshirt ve şort giymeye başladın. hava bozuk da olsa senin için yaz ayı gelmişti ve kedinlikle şort ve tshirt giyilecekti. ya ben seni yemiiim de ne yapayım.
işin ucunda şeker olunca bayramı da 4 gözle bekledin. ve bu bayram da 9 gün tatil olunca esas sana bayram oldu. tatilin ilk günü akşamı annanende kaldın. günler öncesinden planını yapıyordun ve tatil olur olmaz uygulamaya geçtin. asla unutmuyor ve planlarını gerçekleştiriyorsun. eeee anasının oğlu :))))
neredeyse her ayın bir kaç günü sana şakacıktan doğumgünü düzenledik. bu da onlardan biri :)))
bayram tatilinde karacabeyde berenlerin yazlığında kaldık 2 gün. yine senin bayramındı. beraber çok eğlendiniz.
yavrum eymeni çok ezdiniz ve üzdünüz ama. beren kardeşine karşı hep doldurdu seni. sen de ona uydun. seninle oynamicaz vs.. seninle konuştuğumda ise ama anne o da yalan söylüyor bize dedin. ya sizin derdinizi yerim ben.
suyu o kadar seviyorsun ki, tüm gün sudan çıkmadın. ellerin ayacıkların artık buruş buruş olmuştu.
veeee beren hanım ile ege bey elele objektiflerimize yakalandılar…
baban sözünü tuttu ve tatilde seni havuza götürdü. 2 saat bile kalmadan baktım kapıdaydınız. havuzdan hoşlanmamışsın. bir kaydıraktan kayarken suya düşünce su yutmuşsun ve tabiki tüm keyfin kaçmış. çıkıp geldiniz.
aysima okuldaki en sevdiğin kız arkadaşın. bir de bade var seni kızdırıyor.
günün nasıl geçti egecim diyorum okuldan sonra hiç güzel geçmedi diyorsun. neymiş efendim bade sana mik mik yapıyormuş. hoşlanmıyor muşsun :))) yapma dediğin halde yapıyormuş.
bak egecim dedim biz kızlar bazen beğendiğimiz hoşlandığımız erkeklere mik mik yapabiliriz dedim 😀 sen de hoşlanıyorsan mik mik yap dedim. ama ben hoşlanmıyorum dedin :)))) ya allahım nasıl bir şeysin sen oğluşum yaaaaaa…
baban yeni bir şişme yatak aldı. ve hemen deneyelim dedik. okuldan seni aldıktan sonra kumyakaya gittik. o gece çok güzeldi. deniz kenarında keyif yaptık. sen uyuduktan sonra da gecenin bir vaktine kadar dalga sesleri eşliğinde kitap okuduk. yeni yatağımıza 3müz çok rahat sığdık. sanki arabada yatmak çadırda yatmaktan daha keyifliydi. sevdim bu işi. sen zaten çok memnundun halinden. oyun gibi geliyordu sana.
15 haziran annanenin doğumgünü. beraber güzel bir gün geçirdik.
yeni okuluna randevumuz vardı. öğleden sonra izin aldım. kreşinden erken çıkacağın için çok heyecanlıydın. yavrum benim genelde akşamları sonlarda çıkanlardan olduğundan öğlen okuldan çıkmak güzeldi senin için. beraber evde güzel de vakit geçirdik. sonrasında sınıf arkadaşın aysima ameliyat olmuştu onu ziyarete gittik.
beraber çok eğlendiniz. aysima sana beşiktaş tshirtünü verince sen de üzerinden çıkardığın tshirtünü ona vermek istedin 🙂 canımın içisin. aysima en sevdiğin arkadaşın şu sıralar. onunla ilgili geçen gece aramızda geçen bir konuşmayı da buraya ekleyeyim. hatıra kalsın;
sen: anne, bu dünyanın en güzel kokusu ne biliyor musun?
ben: ne annecim?
(anne kokusu diyeceksin ve sana sarılıp öpeceğim diye düşünürken)
sen: aysimanın kokusu
(şimdi kayınvalideleri anlıyorum diye aklımdan geçirdim. eh tabi biraz hayal kırıklığı olmadı değil :))))))
ben: hadi egecim uyuyalım artık 😀
sen: ama anne çok güzel kokuyor…
şaka bi yana bu duyguları hissetmeye başlaman çok güzel. daha dün kundakta kucağımda uyuyordun :))) canımın içi…
çok seviyorum şu kumyakayı bebeğim. sen yokken, baban yokken bile kafa dinlemeye giderdim oraya. hatta sahildeki 42 numaralı evi düşlerim hep. benim olsun orası. gözlerimi denize doğru açayım sabahları. küçük şirin bir kasaba… deniz var ya gerisi önemli değil. seninle de en sık gittiğimiz deniz kıyısı burası. 29 ekim cumhuriyet bayramı tatilimizi de böyle değerlendirdik. seninle de ayrı güzel oluyor yavru kuşum benim…
ve olmazsa olmazımız çakıl taşı toplamaca. tüm evi kaplayacak kadar çakıl taşım var evde ama biraz daha olsa hiç fena olmaz di mi 🙂
işte geldi bütün yıl beklediğin tatil zamanı… bütün yıl ağustos ayını bekledin. anne oğustos gelmedi miiii diye sordun. hatta annanen temmuzda bodruma gidince annaneme oğustos gelmiş bize gelmedi demiştin 😀
bir hafta beren ve eymenlerle kamplı tatil yaptık. çadır tatilini de çok seviyorsun. berenle de iyi anlaştığınız için onlarla tatil güzel geçti.
uzun zaman sonra ilk defa dilim karpuzu ısırarak yedik sahilde 🙂
çeşmeden sonra sığacık ve güzeldereyi gezdik.
veee datçaaaa….
eski datçada can yücelin evinin önünde de bir fotografın olsun di mi…
her yemekten sonra ilk işimiz iskelenin altındaki balıkları beslemekti. sen daha konuşamazken bitelere mami derdin. yani balıklara mama 😀
çocukları oyalama zamanı. bizim de kahve keyfi zamanımız 🙂
ada bu sene sana menin egem dedi hep. eve döndükten sonra da menim egem diye devam etmiş 🙂 canım adam…
derin ablanın amcasının eşi nadya’nın yaptığı resim bu yazdan bize kalan en güzel hediye oldu. seninle sahilde kumla oynarken meğerse o da bizi çiziyormuş.
çok ama çok güzeldi bu yıl da datça. çok eğlendik çok dinlendik ve çok çakıl taşı topladım ben 🙂
beraber nice tatillerimiz olsun egem. seni çok seviyorum bebeğim.
canım oğlum, bu ay neler yaşamışız seninle bir bakalım. annanenin yıl sonu sergisindeydik beraber.
yan komşumuz topraklarla beraber mini bir tatil yaptık. çeşme alaçatı seninle daha güzeldi…
bir öğrenim yılı daha geride kaldı egem. yine yıl sonu gösterisi ve yine senin huzursuzlukların… orada olmayı hiç sevmedin. yüksek sesi bırak alkış sesi bile seni rahatsız ediyorken yıl sonu gösterisinde ne işin vardı diye düşünmeden edemedim seni izlerken.
arkadaşların şarkı söylerken ne kadar da ilgilisin bu duruma 😀
sanırım sıkıntıdan patlıyorsun :))
en son konfeti patlatacaklarını anlayınca daha fazla tutamadın kendini. konfetiden nefret ediyorsun. o sesten…
acaba senin gösterilere katılmanı engellesek mi diyorum bazen. çünkü okulun bahçesinde yapılan gösterilerden bile hoşlanmıyorsun. diğer yandan da belkide sosyalleşebilmen için gerekli olan budur diyorum. aslında bu konuyu bir uzmana sormak lazım.
seninle güzel geçen ömrümüzün bir ayı daha geride kaldı. 34 aylık oldun. tazecik, minnacık, ömrüm, ışığımsın sen benim.
geride kalan bir ayda neler yaptık diye bir bakalım.
Esin teyzenin kuzeni evlendi zonguldakta. oraya gittik beraber. gitmeden tabi yolumuzun üzerindeki yerleri es geçmek olmazdı di mi. abanta da gidip o meşhur otelin biz de fotografını çektik 🙂
derin ablan ve ada ile yine güzel bir tatil geçirdin. özlemişiz onları…
benim şirin tatlı bebeğim 🙂
beren ablan ve eymenle güzel bir cumartesi deniz kenarı pikniği yaptık. tabi denize girmeden olmazdı. çok seviyorsun denizi. yazın denizden çıkmıyor kışınsa suya taş atmaya bayılıyorsun.
anneler gününde annanen ve babaanneni dedeni de alıp dağyenice köyüne pikniğe gittik. çok güzel bir gündü. senin annanen ve deden babaannenlerle zaman geçirmeni çok seviyorum. onlarla bol bol anıların olsun istiyorum. çünkü bir çocuk için onların varlığı öyle güzel ki… inan onlarsız hayat çok boş… bayramların bile tadı değişiyor…
bir hafta sonu da yine annaneni alıp kumyakaya gittik. baban çanakkaleye gitmişti ve başbaşa bir hafta sonu geçirdik seninle…
biricik sanırım en sevdiğin arkadaşın. tüm gün okulda birlikte değilmişsiniz gibi okul çıkışında da parkta beraber nasıl güzel oynuyorsunuz. 🙂 umarım arkadaşlığınız uzun soluklu olur…
işte böyle bir ay daha geçti ömrümüzden egem. seninle ve muhteşem bir aydı yine.
bu sene muhteşem bir tatil yaptık beraber. bunda esin teyzenlerin de bizimle olmasının da payı vardı tabi. çünkü derin ablan ve ada ile çok eğlendin.
böylesine güzel bir doğa içerisinde ve sadece bize ait bir koyda, datçadaydık bu yaz. adını da yazayım belki yıllar sonra gitmek istersin. perili bay resort otel, kesinlikle tavsiye ediyorum 🙂
datçaya gitmeden önce yolumuzun üzerinde olan efes antik kentine uğradık.
antk kentin girişinde hayran olduğun makinayı görünce dayanamadın indin arabandan ve yanına gidip hayran hayran inceledin. bide güzel poz verdin ki önünde 😀
yazın seni oyalamak kolay oluyor. bu dondurma ile neredeyse tüm efesi rahat rahat gezdik :))
dondurmadan sonra saldık seni antik kalıntıların arasına. gönlünce gezdin ve çok sevdiğin kumlarla oynadın baya.
sonrasında otelde arkadaşlarımızla buluştuk. deniz bir harikaydı.
bayıldın bayıldın denizde yüzmeye. bir güzel de atıyorsun ki kendini sığ suya… sanırım artık hazırsın yüzmeye. bu kış bir yüzme kursu bulayım sana 🙂
sabah uyandığında babanla şöyle bir sahil keyfi yapıp geliyordunuz beni uyandırmaya 🙂
sabah kahvalti ile başlıyordu birlikteliğimiz. mahmur mahmur bir iki lokma yedikten sonra doğru denize koşuyordunuz…
sonra öğlen yemeği 🙂 ada kendi mamasını yediği gibi bir de senin tabağındakileri de yiyordu 🙂 çok tatlıydınız…
arada kitap okumaya fırsat bulurum diye kitabımı getirmiştim ama yanılmışım 🙂 bu fotoyu da mahsuscuktan çektim 🙂
en sevdiğin oyun ise babanın iskeleden atlamasıydı. sevinçten zıplıyordun 🙂
denizin içinde çeşit çeşit balık vardı. büyüklü küçüklü bir ton balık. babanla onları seyrettiniz hep. yemekte yanımıza ekmek alıp balıklara atıyordun. bitelere mamiiiiiii = balıklara mama :)))
bu pozları yakalamak için baya bi uğraştım. benim yakışıklı oğlum…
öğleden sonra biraz uyuyordun odada. ben de seni bekliyordum canımın içi.
bir günümüzü de datçayı gezerek geçirdik.
knidos antik kentine gittik.
derin ablanla taşların üzerinde aralarında gezip durdunuz. baban da çekim yaptı.
günler çok güzel geçti tatilde. öyle ki bir gün daha uzatıp tatilimizi esin teyzenlerle birlikte otelden çıkmak istedik.
ada arkadaşın ile seni çok benzettiler. hatta ikiz sandılar önce. sonra abi kardeş herhalde dediler :))
nasıl güzeldi bu sene ki tatilimiz. iyi ki hep beraber olmuşuz. o kadar rahat ettik ki. sen mutlu olunca biz de çok mutluyduk. yedik içtik denize girdik muhabbet ettik. sen hiç olmadığın kadar halinden memnundun. keşke böyle bir yerde evimiz olsaydı da sen hep böyle büyüseydin. çok sevdiğin deniz ve kum içinde…
otelden ayrılmadan önce hep beraber bir hatıramız olsun istedik. inşallah tekrar birlikte tatil yapmak ümidi ile evlerimize döndük.
dönüş yolunda geçen sene tatil yaptığımız akyaka da azmak nehrinin kıyısında çok beğendiğimiz bir cafe vardı. oraya uğrayıp bir kahve molası verdik. nehir cafenin de içinden aktığı için sen orayı da çok sevdin 🙂
oğlum, sen büyüdükçe seninle paylaştığımız her şey çok keyif verici oluyor. umuyorum ki bu keyif ömür boyu her anımızda da olur. seni ve seninle yaptığımız her şeyi çok seviyoruz.
datçadan topladığım çakıl taşları ile de bu çerçeveyi yaptım. hatıra…
canım zuzum zeynebime gittik bu hafta sonu. ne zamandır ayvalık cunda gezmek istiyor, zeynebin evinde olmasını kolluyorduk. zuzu ablan seni çok seviyor. sen daha minnak bir bebekken buluşmak için gittiğimiz bir cafe de kucağında uyumuştun 🙂
sağolsun zuzum bizi çok güzel ağırladı. ayvalık cunda baya güzel gezdik. e olsun o kadar di mi tur rehberi bir zuzumuz var 😉
cunda da denize de girdik. ay ne tatlı yüzüyorsun bebişim yaaa…
uuppss! firikikimiz var ama yiğidin malı meydandadır:D
şeytan sofrasına da gittik. orda güzeş batsın, yok şurayıda bi görelim derken iki gece geç yattın ama halinden pek memnundun minnoşum benim.
zuzu ablan senin deyiminle luluuuuuu seni ham yapmaya çalıştı 2 gün boyunca ama senin sert duruşundan çekiniyordu. sonunda son gün dayanamadı ve ‘eeee göz hakkı denen bişey var, bağırırsan bağır’ dedi ve bi güzel ham yaptı seni.
şimdi soruyorum sana lulu seni ne yaptı diyorum; hammmmm diyorsun :))) senin de hoşuna gitmiş belli 😉
artık klasik yaz ayak fotolarımda seninkiler de oluyor. ne güzel… 🙂
bu arada buraya bir not da düşmek istiyorum. ayvalıkta sivri sinekler ısırdı bizi. ama seninki böylesine çok kötü oldu. şişti balon gibi su topladı bir de. hatta uzun zaman geçmeyince doktoruna bu fotografı yolladım. verdiği kremle bile uzun sürede geçti. sanırım sivri sineğe alerjin var 🙁
Canım oğlum, seninle her şey çok güzel…
iyi ki varsın hayatımızda…
İlcebay ailesinin yeni ferdi Ege İlcebay'ın kişisel bloğu