Etiket arşivi: deniz

Cumhuriyetimiz 100 Yaşında !!!

Canım Egem, Cumhuriyetimizin 100. yılını birlikte yaşamak çok güzel. Cumhuriyet senin gibi güzel evlatlar sayesinde gelişerek ilelebet yaşayacaktır. Size güvenimiz sonsuz. 100. yıl etkinlikleri dahilinde Mudanya’da denizde kortej geçişi yaptınız. Sizinle büyük gurur duyduk. O kadar çok fotograf çekindik ki :)) Sizin haberiniz bile olmadı büyük ihtimalle.  100.yıl etkinliklerinde ikincilik ödülünü de kaptın.  İznikte yapılan yelken yarışlarında bu sefer bir derece elde edemedin. O gün gölden çıkışını hiç unutmuyorum. o kadar üzülmüştün ki. Evet bir miktar hırs yapman güzel bir şey ama bu kadar çok kendini üzmene ben de çok üzüldüm. Gerçi o gün pek güzel bir hava da yoktu yarış için. Sana genelde yoğun rüzgar ve dalgalar olmalı. Sen o zor hava koşullarında daha başarılı oluyorsun.  100.yıl kutlamalarında FSM deki yürüyüşe katıldık komşularımızla birlikte.  Veee Karacabey kampı… Harika bir hafta sonu geçirdik orada.  Gündüz longoz ormanını gezdik. Gözlem kulesine çıktık. Videolar çektik… Senin sevdiğin cafe de oturduk birşeyler yedik içtik.Kamptan döndüğümüzün 2. günü akşamı babanı bir polis aradı. Karavanınızdan kedi sesi geliyor dedi. İşten dönüyorduk biz de. Hemen bir markete uğrayıp kedi maması ve su aldık. Geldik karavanı bir açtık ki ne görelim, Karacabeyde bizimle oynayan kedi içerde. Büyük ihtimalle biz toparlanırken o içeri saklandı ve kaldı. 2 gün boyunca karavanda kalmış. Yoldan geçen biri sesini duyup polise haber vermiş.  Yavrum o kadar aç kalmış ki nasıl yemek yedi nasıl yedi… Adını Karacabeyli koyduk. Ve bir kaç gün beslemeye devam ettik. Birkaç gün sonra onu pek görememeye başladık. Aslında mahallenin kedileri ile de anlaşmıştı ama…  Almanca dersinde senin ödevin de Kinder markasının doğuşunu araştırmaktı.  Ve bir de soy ağacı ödevin vardı. Sonucu güzel oldu. Kayıtlarımızda kalsın. 

Seni çok seviyoruz oğlum, Cumhuriyetimizin 150.yılını da gör, ömrün uzun ve sağlıklı olsun yavrum.

YAŞASIN TATİLLL !!!

Ege’m, okullar tatil olur olmaz hemen denize koştuk : )) bu sene baban yine güzel bir rota çizdi bize. bol gezmeli yeni yerler keşfetmeli. çubucak orman kampı ile başladık tatilimize. 3 gece çadır kampı yaptık. kamp alanı ve deniz o kadar güzeldi ki…sen de biz de yeni yerler gördük yeni insanlar tanıdık. erkeklerim benim, havanızı yerim sizin. kalp kalp kalp tüm gün çıkmadığın denizden sonra hamakta gerçekten uyuyakaldın. biz de babanla kahve keyfi yaptık : )günlerimiz gecelerimiz çok keyifli geçti kamp alanında.evet ilk gün kitap okudun da sonra tabi tatilin rehaveti ile boşladın kitabı : )tatil boyunca acaba günde kaç tane dondurma yedin : ))kamp alanı baya büyük bir yer çubucak orman kampı. lavabolar çadırımızın olduğu yere çok yakındı. tek başına gidebileceğin bir yerdi. neyse gittin gelmedin bir süre. sonra bir an sanki babaaa diye bir ses duydum. fırladık yerimizden. baktık baktık yoksun. allahım ne çok korktuk. bir uca baban bir uca da ben gittik. egeeee egeeee diye dolanıyoruz. sonra bir bey bana sarışın bir çocuk muydu dedi. ağlıyordu bir adam onu kapıya götürdü. ararlar sizi şimdi dedi. ben koştur koştur kapıya gittim ki ne göreyim orada melül melül bekliyordun yavrum. allah kimseyi yavrusundan uzak bırakmasın. ne korktuk ama. tatilimizin 4.günü datça’ya dalya otele geçtik. senin için seçtik bu oteli, aqua parkı için. haklısın bir çocuk için daha eğlenceli ne olabilir ki…ne eğlendin, ne yüzdün. yine kendine arkadaşlar buldun. canım yakışıklı oğlum benim. bu sene Türkiye genelinde aşırı rüzgar vardı. akşamları serin oluyordu. bol bol yedik içtik, kocaman olduk : )) tatilin ortasında sana gayet rahat olan mayon olmamaya başladı : )) o kadar komikti ki, başka yedek de yoktu yanımızda. zorla soktuk popişini içine. yardım ettim içeri içeri ittirdim göbüşü popişi: )) sonra gittik bir marketten sana mayo aldık : )) ege kıyılarında en çok görmek istediğim yerlerden biri de selimiyeydi. kısmet bu yılaymış. çok beğendik, gerçekten çok hoş  yer. selimiyeden bozburuna da geçtik. sessiz sakin küçük bir yer. ve son durağımız milas ören… bir deniz kenarı klasiği, taş sektirme : ))yaa örende böyle bir şey kiraladık. kaydıraklı deniz bisikleti. nasıl keyif aldın. ben bundan bile kayamadım tabi ki : ))) bakma böyle yelek giydiğimize : ))) kiralayınca bunları giyerek açılmak gerekiyormuş. milas örene bayıldık. gerçekten yaşanılası sakin ve bir o kadar da güzel bir yer. akşam yürüyüşlerinde hep hayaller kurduk. kabul olur inşallah : )) ören’de pamolin otelde kaldık. çok tatlı küçük butik bir oteldi. bahçesini özlüyoruz. 3 gece de örende kaldıktan sonra eve dönmeden önce bodrum’a gidip gezmek istedik. sahilde, çarşısında uzun uzun yürüyüş yaptık. sonra tünel bara oturduk. bodrum kalesi manzarasına karşı dinlendikten sonra yola çıktık. bu tatilden güzel anılar ve güzel fotograflarla döndük. üstteki babanla olan fotografınız ve alttaki birlikte olan fotografımızı çok sevdim. canım egem, her şey seninle güzel. iyi ki varsın… seni ve seninle yaptığımız her şeyi çok seviyoruz.

GELSİN YAZ TATİLİİİİ ADRASAN VE SİDE GÜNLERİ…

sonunda tüm yıl beklediğimiz tatilimize başladık. sabah ardasandaydık.  kaldığımız otelin çok şirin bir bahçesi vardı. sen çok sevdin. hayvanlar da vardı bahçede. plaj zaten bir harikaydı.  ilk günümüz tekne turunda geçti. muhteşem bir geziydi.  babanla ilk kano deneyimini de yaşamış oldun. sol arkadamdaki baba oğul kim acaba : )) 2.gün adrasandan ayrılıp  side’ye giderken kahvaltı için düden şelalesine uğradık. şuraya mutlu bir çocuk portresi koyalım : )) bir an evvel otele gidip aquaparka girmek için can atan bir çocuk şelaleye zorla götürülürse bu olur : )) veeee sonunda tüm yıl beklediğin aquaparkına kavuştun. bir kaç kez babanla kaydıktan sonra kendi kendine kaymaya devam ettin. ben mi yok ben almayayım : ))benim için ideal tatil böyle : )) bu aynayı çok sevdin. önünde foto çekinmek şart olmuştu. sabah kahvaltıları, acıkmadan yenen öğlen yemekleri, dondurma sırası, kakleyller ve yine acıkmadan yenen akşam yemekleri ve ardından manavgat nehrine karşı kahve keyifleri… her öğün tabağında değişen menününün tek demirbaşı makarnaydı : )) her yerde her zaman…

o kadar güzeldi ki bu sene de tatilimiz, hepimiz çok mutluyduk. bakalım seneye nasıl bir tatil geçireceğiz. yalnız otelde son gün hiç ayrılmak istemedik buralardan ayrılmayı. diamond premium otel evimiz olsaydı diye hayallerle yola koyulduk : ))

herşey seninle güzel oğlum… iyi ki varsın.

ASOS GEZİSİ

03

Canımın içi, hafta sonu için asos’a gittik. gündüz akçayda deniz molası verdik senin için. sonrasında asos behramkaleyi gezdik. akşam antik limana indiğimizde denizi görünce baban da sen de dayanamadınız. hadi babanda mayo vardı da sen şortla o güzelim denizin tadını çıkardınız.

annanen ve baban behramkaleyi gezerken biz de seninle karadut şurubu ve ayran keyfi yaptık :))

ben seni çektim sen de beni çektin. ne güzel oldu…

benim su kuşum, çok seviyorum seni.

HAZİRAN TEMMUZ TATİL AYLARI

canımın içi egem, aylardır tüm kış aylarında her gün sayıkladığın tatil ayları geldi. bu yaz tatilimizi temmuz ayında yaptık. önce kaş’a gittik bir hafta sonrasında yine klasiğimiz olan datçaya. sudan hiç çıkmadın diyebilirim. benim canım su kuşum. deniz aralarında çevrede ne kadar antik kent varsa gezdik. çoğunda hep mızırdandın ama yine de bize ayak uydurdun canımın içi.

sagalassos antik kenti…

kaş merkezde gezerken anne beni atatürkle çeker misin dedin. 🙂 

myra antik kenti…

noel baba kilisesi…

likya müzesi

xanthos antik kenti

veeee datça günleri…

senin delikanlılık hallerini düşünemiyorum bile egem. şu duruşunu seveyim senin… ne kadar yakışıklı ve havalı bakmışsın öyle…

eve dönmeden yine akyakaya uğradık.

pamukkaleye uğramadan dönmeyiz eve 🙂

cep telefonu ile çektiklerimiz de burada dursun hatıra… denize girmeye doyamayınca sen, bursa yakınlarında da eğerceye gittik.

evet yaz tatili olayımızı da burada kapatıyoruz. seneye yine sahillerde görüşürüz :))

sana bayılıyorum egem…

MAYIS HAZİRAN VE YAZ GELDİİİİİ

egem,

4gözle haziran ayını bekledin bahar boyunca. her günü sayıyor telefonumuzdan hava durumuna bakıyordun. ne zaman ki 1 haziran oldu pantolonu bırakıp kısa kollu tshirt ve şort giymeye başladın. hava bozuk da olsa senin için yaz ayı gelmişti ve kedinlikle şort ve tshirt giyilecekti. ya ben seni yemiiim de ne yapayım.

işin ucunda şeker olunca bayramı da 4 gözle bekledin. ve bu bayram da 9 gün tatil olunca esas sana bayram oldu. tatilin ilk günü akşamı annanende kaldın. günler öncesinden planını yapıyordun ve tatil olur olmaz uygulamaya geçtin. asla unutmuyor ve planlarını gerçekleştiriyorsun. eeee anasının oğlu :))))

neredeyse her ayın bir kaç günü sana şakacıktan doğumgünü düzenledik. bu da onlardan biri :)))

bayram tatilinde karacabeyde berenlerin yazlığında kaldık 2 gün. yine senin bayramındı. beraber çok eğlendiniz.

yavrum eymeni çok ezdiniz ve üzdünüz ama. beren kardeşine karşı hep doldurdu seni. sen de ona uydun. seninle oynamicaz vs.. seninle konuştuğumda ise ama anne o da yalan söylüyor bize dedin. ya sizin derdinizi yerim ben.

suyu o kadar seviyorsun ki, tüm gün sudan çıkmadın. ellerin ayacıkların artık buruş buruş olmuştu.

veeee beren hanım ile ege bey elele objektiflerimize yakalandılar…

baban sözünü tuttu ve tatilde seni havuza götürdü. 2 saat bile kalmadan baktım kapıdaydınız. havuzdan hoşlanmamışsın. bir kaydıraktan kayarken suya düşünce su yutmuşsun ve tabiki tüm keyfin kaçmış. çıkıp geldiniz.

benim yakışıklım… hastayım… aşkımdan ölüyorum :)))

aysima okuldaki en sevdiğin kız arkadaşın. bir de bade var seni kızdırıyor.

günün nasıl geçti egecim diyorum okuldan sonra hiç güzel geçmedi diyorsun. neymiş efendim bade sana mik mik yapıyormuş. hoşlanmıyor muşsun :))) yapma dediğin halde yapıyormuş.

bak egecim dedim biz kızlar bazen beğendiğimiz hoşlandığımız erkeklere mik mik yapabiliriz dedim 😀 sen de hoşlanıyorsan mik mik yap dedim. ama ben hoşlanmıyorum dedin :)))) ya allahım nasıl bir şeysin sen oğluşum yaaaaaa…

baban yeni bir şişme yatak aldı. ve hemen deneyelim dedik. okuldan seni aldıktan sonra kumyakaya gittik. o gece çok güzeldi. deniz kenarında keyif yaptık. sen uyuduktan sonra da gecenin bir vaktine kadar dalga sesleri eşliğinde kitap okuduk. yeni yatağımıza 3müz çok rahat sığdık. sanki arabada yatmak çadırda yatmaktan daha keyifliydi. sevdim bu işi. sen zaten çok memnundun halinden. oyun gibi geliyordu sana.

15 haziran annanenin doğumgünü. beraber güzel bir gün geçirdik.

yeni okuluna randevumuz vardı. öğleden sonra izin aldım. kreşinden erken çıkacağın için çok heyecanlıydın. yavrum benim genelde akşamları sonlarda çıkanlardan olduğundan öğlen okuldan çıkmak güzeldi senin için. beraber evde güzel de vakit geçirdik. sonrasında sınıf arkadaşın aysima ameliyat olmuştu onu ziyarete gittik.

beraber çok eğlendiniz. aysima sana beşiktaş tshirtünü verince sen de üzerinden çıkardığın tshirtünü ona vermek istedin 🙂 canımın içisin. aysima en sevdiğin arkadaşın şu sıralar. onunla ilgili  geçen gece aramızda geçen bir konuşmayı da buraya ekleyeyim. hatıra kalsın;

sen: anne, bu dünyanın en güzel kokusu ne biliyor musun?

ben: ne annecim?

(anne kokusu diyeceksin ve sana sarılıp öpeceğim diye düşünürken)

sen: aysimanın kokusu

(şimdi kayınvalideleri anlıyorum diye aklımdan geçirdim. eh tabi biraz hayal kırıklığı olmadı değil :))))))

ben: hadi egecim uyuyalım artık 😀

sen: ama anne çok güzel kokuyor…

şaka bi yana bu duyguları hissetmeye başlaman çok güzel. daha dün kundakta kucağımda uyuyordun :))) canımın içi…

 

KAFA DİNLEMECE

çok seviyorum şu kumyakayı bebeğim. sen yokken, baban yokken bile kafa dinlemeye giderdim oraya. hatta sahildeki 42 numaralı evi düşlerim hep. benim olsun orası. gözlerimi denize doğru açayım sabahları. küçük şirin bir kasaba… deniz var ya gerisi önemli değil. seninle de en sık gittiğimiz deniz kıyısı burası. 29 ekim cumhuriyet bayramı tatilimizi de böyle değerlendirdik. seninle de ayrı güzel oluyor yavru kuşum benim…

ve olmazsa olmazımız çakıl taşı toplamaca. tüm evi kaplayacak kadar çakıl taşım var evde ama biraz daha olsa hiç fena olmaz di mi 🙂

seninle her şey, seninle her yer güzel bebeğim…

seni o kadar çok seviyoruz ki…29

TEMMUZ AĞUSTOSUN GÜZEL GÜNLERİ

işte geldi bütün yıl beklediğin tatil zamanı… bütün yıl ağustos ayını bekledin. anne oğustos gelmedi miiii diye sordun. hatta annanen temmuzda bodruma gidince annaneme oğustos gelmiş bize gelmedi demiştin 😀

bir hafta beren ve eymenlerle kamplı tatil yaptık. çadır tatilini de çok seviyorsun. berenle de iyi anlaştığınız için onlarla tatil güzel geçti.

uzun zaman sonra ilk defa dilim karpuzu ısırarak yedik sahilde 🙂

çeşmeden sonra sığacık ve güzeldereyi gezdik.

veee datçaaaa….

eski datçada can yücelin evinin önünde de bir fotografın olsun di mi…

her yemekten sonra ilk işimiz iskelenin altındaki balıkları beslemekti. sen daha konuşamazken bitelere mami derdin. yani balıklara mama 😀

çocukları oyalama zamanı. bizim de kahve keyfi zamanımız 🙂

ada bu sene sana menin egem dedi hep. eve döndükten sonra da menim egem diye devam etmiş 🙂 canım adam…

derin ablanın amcasının eşi nadya’nın yaptığı resim bu yazdan bize kalan en güzel hediye oldu. seninle sahilde kumla oynarken meğerse o da bizi çiziyormuş.

çok ama çok güzeldi bu yıl da datça. çok eğlendik çok dinlendik ve çok çakıl taşı topladım ben 🙂

beraber nice tatillerimiz olsun egem. seni çok seviyorum bebeğim.

HAZİRAN TEMMUZ NASIL GEÇTİ BAKALIM

canım oğlum, bu ay neler yaşamışız seninle bir bakalım. annanenin yıl sonu sergisindeydik beraber.

yan komşumuz topraklarla beraber mini bir tatil yaptık. çeşme alaçatı seninle daha güzeldi…

 

bir öğrenim yılı daha geride kaldı egem. yine yıl sonu gösterisi ve yine senin huzursuzlukların… orada olmayı hiç sevmedin. yüksek sesi bırak alkış sesi bile seni rahatsız ediyorken yıl sonu gösterisinde ne işin vardı diye düşünmeden edemedim seni izlerken.

 

arkadaşların şarkı söylerken ne kadar da ilgilisin bu duruma 😀

sanırım sıkıntıdan patlıyorsun :))

en son konfeti patlatacaklarını anlayınca daha fazla tutamadın kendini. konfetiden nefret ediyorsun. o sesten…

acaba senin gösterilere katılmanı engellesek mi diyorum bazen. çünkü okulun bahçesinde yapılan gösterilerden bile hoşlanmıyorsun. diğer yandan da belkide sosyalleşebilmen için gerekli olan budur diyorum. aslında bu konuyu bir uzmana sormak lazım.

34. AYIN

canımın içi, içi taaaa en derini,

seninle güzel geçen ömrümüzün bir ayı daha geride kaldı. 34 aylık oldun. tazecik, minnacık, ömrüm, ışığımsın sen benim.

geride kalan bir ayda neler yaptık diye bir bakalım.

Esin teyzenin kuzeni evlendi zonguldakta. oraya gittik beraber. gitmeden tabi yolumuzun üzerindeki yerleri es geçmek olmazdı di mi. abanta da gidip o meşhur otelin biz de fotografını çektik 🙂

derin ablan ve ada ile yine güzel bir tatil geçirdin. özlemişiz onları…

benim şirin tatlı bebeğim 🙂

beren ablan ve eymenle güzel bir cumartesi deniz kenarı pikniği yaptık. tabi denize girmeden olmazdı. çok seviyorsun denizi. yazın denizden çıkmıyor kışınsa suya taş atmaya bayılıyorsun.

anneler gününde annanen ve babaanneni dedeni de alıp dağyenice köyüne pikniğe gittik. çok güzel bir gündü. senin annanen ve deden babaannenlerle zaman geçirmeni çok seviyorum. onlarla bol bol anıların olsun istiyorum. çünkü bir çocuk için onların varlığı öyle güzel ki… inan onlarsız hayat çok boş… bayramların bile tadı değişiyor…

bir hafta sonu da yine annaneni alıp kumyakaya gittik. baban çanakkaleye gitmişti ve başbaşa bir hafta sonu geçirdik seninle…

biricik sanırım en sevdiğin arkadaşın. tüm gün okulda birlikte değilmişsiniz gibi okul çıkışında da parkta beraber nasıl güzel oynuyorsunuz. 🙂 umarım arkadaşlığınız uzun soluklu olur…

işte böyle bir ay daha geçti ömrümüzden egem. seninle ve muhteşem bir aydı yine.

seni çooook seviyoruz bitanem…