seninle yine güzel bir hafta sonuydu… denizi özlüyorum, özledim de çok kış aylarında. bu hafta sonu altıntaş sahiline gittik.
sömestir tatiline girmeden yaptığın sunumu izlemeye gelemedim ben yavrucum. o sırada çalışıyordum uludağ da. ama biliyorum ki zaten sen orada gösterdiğin performanstan daha fazlasını biliyorsun.
uzun zamandır bir resim tutkusu başladı içinde. yalnız bu tutku sanki ikimizde de aynı anda başladı 🙂 senin resimlerin de karakter bulduğu sıralarda başladım bende resim yapmaya…
geçenlerde bana resim yaptın ve al anne bunu işe götür arkadaşlarına göster dedin. bende odama duvarıma astım senin yaptıklarını. çok tatlısın yavrucum. bi bilsen seni ne kadar sevdiğimi…
okulda 100 gün tshirtünü beraber yaptık bu yıl. uzay temalı olsun istiyordun. yıldızlar astronot felan… güzel bir iş çıkardık oğluşum ortaya.
sana çilekli pasta alacağımı söylemiştim. ama çilekli pasta bulamayınca pastayı ve çileği aldık. kendine çilekli muzlu pasta yaptın. sonra da artık kaç yaşında olduğunu unuttuğumuz doğum günü kutladık. nerde bir pasta görsen üzerine mum koyuyorsun ve bugün benim doooomgünüm diyorsun 😀
izmir tire’ye hep beraber gittik bu ay.
ada ve derin ablagiller geldiler sömestir tatilinde. ne güzel anlaşıyorsun onlarla. kardeşin yok ama kardeş gibi dostların var ne güzel. hayat boyu böyle olur inşallah yavrucum.
bu sene muhteşem bir tatil yaptık beraber. bunda esin teyzenlerin de bizimle olmasının da payı vardı tabi. çünkü derin ablan ve ada ile çok eğlendin.
böylesine güzel bir doğa içerisinde ve sadece bize ait bir koyda, datçadaydık bu yaz. adını da yazayım belki yıllar sonra gitmek istersin. perili bay resort otel, kesinlikle tavsiye ediyorum 🙂
datçaya gitmeden önce yolumuzun üzerinde olan efes antik kentine uğradık.
antk kentin girişinde hayran olduğun makinayı görünce dayanamadın indin arabandan ve yanına gidip hayran hayran inceledin. bide güzel poz verdin ki önünde 😀
yazın seni oyalamak kolay oluyor. bu dondurma ile neredeyse tüm efesi rahat rahat gezdik :))
dondurmadan sonra saldık seni antik kalıntıların arasına. gönlünce gezdin ve çok sevdiğin kumlarla oynadın baya.
sonrasında otelde arkadaşlarımızla buluştuk. deniz bir harikaydı.
bayıldın bayıldın denizde yüzmeye. bir güzel de atıyorsun ki kendini sığ suya… sanırım artık hazırsın yüzmeye. bu kış bir yüzme kursu bulayım sana 🙂
sabah uyandığında babanla şöyle bir sahil keyfi yapıp geliyordunuz beni uyandırmaya 🙂
sabah kahvalti ile başlıyordu birlikteliğimiz. mahmur mahmur bir iki lokma yedikten sonra doğru denize koşuyordunuz…
sonra öğlen yemeği 🙂 ada kendi mamasını yediği gibi bir de senin tabağındakileri de yiyordu 🙂 çok tatlıydınız…
arada kitap okumaya fırsat bulurum diye kitabımı getirmiştim ama yanılmışım 🙂 bu fotoyu da mahsuscuktan çektim 🙂
en sevdiğin oyun ise babanın iskeleden atlamasıydı. sevinçten zıplıyordun 🙂
denizin içinde çeşit çeşit balık vardı. büyüklü küçüklü bir ton balık. babanla onları seyrettiniz hep. yemekte yanımıza ekmek alıp balıklara atıyordun. bitelere mamiiiiiii = balıklara mama :)))
bu pozları yakalamak için baya bi uğraştım. benim yakışıklı oğlum…
öğleden sonra biraz uyuyordun odada. ben de seni bekliyordum canımın içi.
bir günümüzü de datçayı gezerek geçirdik.
knidos antik kentine gittik.
derin ablanla taşların üzerinde aralarında gezip durdunuz. baban da çekim yaptı.
günler çok güzel geçti tatilde. öyle ki bir gün daha uzatıp tatilimizi esin teyzenlerle birlikte otelden çıkmak istedik.
ada arkadaşın ile seni çok benzettiler. hatta ikiz sandılar önce. sonra abi kardeş herhalde dediler :))
nasıl güzeldi bu sene ki tatilimiz. iyi ki hep beraber olmuşuz. o kadar rahat ettik ki. sen mutlu olunca biz de çok mutluyduk. yedik içtik denize girdik muhabbet ettik. sen hiç olmadığın kadar halinden memnundun. keşke böyle bir yerde evimiz olsaydı da sen hep böyle büyüseydin. çok sevdiğin deniz ve kum içinde…
otelden ayrılmadan önce hep beraber bir hatıramız olsun istedik. inşallah tekrar birlikte tatil yapmak ümidi ile evlerimize döndük.
dönüş yolunda geçen sene tatil yaptığımız akyaka da azmak nehrinin kıyısında çok beğendiğimiz bir cafe vardı. oraya uğrayıp bir kahve molası verdik. nehir cafenin de içinden aktığı için sen orayı da çok sevdin 🙂
oğlum, sen büyüdükçe seninle paylaştığımız her şey çok keyif verici oluyor. umuyorum ki bu keyif ömür boyu her anımızda da olur. seni ve seninle yaptığımız her şeyi çok seviyoruz.
datçadan topladığım çakıl taşları ile de bu çerçeveyi yaptım. hatıra…
İlcebay ailesinin yeni ferdi Ege İlcebay'ın kişisel bloğu