Egem, canımın içi, inci tanem oğlum,
beraberce 8 ayı devirdik egecim… geçtiğimiz ayda kendi kendine yemek yeme serüvenin daha iyiye gitti. ilk kez balık yedin mesela, hamsi balığı yaptım sana. baya sevdin, elimden kaptın attın ağzına her bir hamsiyi. sonra ilk defa tavuk verdim eline. onuda severek yedin. az az yiyorsun ama olsun kendi kendinin karnını doyuruyorsun ve bu çok hoşuna gidiyor. artık benim kaşıkla verdiğim çorbalarını içmiyorsun. bende onun için senin elinle tutabileceğin yemekler yapmaya çalışıyorum. mesela eskiden sebze çorbası yapar püre gibi yedirirdim sana şimdi sebzelerini mücver yapıp veriyorum eline.
geçtiğimiz ay boyunca artık desteksiz de çok rahat ve uzun süre oturabilmeye başladın. bir elindeki oyuncağı veya yemeği diğer eline rahatlıkla almaya başladın.
foto altı notu: üzerindeki bu tulumu baban bana sevgililer gününde hediye aldı 😀 e tabi bana olmayınca sana giydirdik 😀
en son ay başında doktor ablana gittiğimizde kilon 8.810 kg du. herhalde 9 kilo olmuşsundur diye düşünüyorum.
hala emeklemek gibi bir girişimin ve dahi niyetin yok bebeğim. altını açtığımda çok da güzel yanlara dönüyorsun ama yatağında hiç yan döndüğünü görmedim. hep sırt üstü uyuyorsun. bazen kendi yatağımızda veya oyun halında seni yüzüstü koyuyoruz ama yok 1 dk bile durmadan başlıyorsun bağırmaya 🙂 nasıl olacak bilemiyorum tabi oğluşum. belkide emeklemeden yürümeye başlayacaksın. kollarından tuttuğumuzda çok da güzel ve uzun süre ayakta durabiliyorsun o minnacık puğaça ayaklarının üzerinde 😀
herşeyini o kadar çok seviyorum ki oğlum. bayılıyorum sana 😀 altını her açtığımda o bacacıklarını o minnak ayacıklarını ısıra ısıra bitiremiyorum. offf öyle tatlılar ki… dişlerimin izi kalıyor valla 😀
her yaz klasik pozum vardır benim, deniz kenarında ayaklarımı uzatıp fotograf çekerim. bu sene bu kareye senin minnak ayaklarında girecek 😀 ön çekimlerini evde yapmaya çalıştık. olduğu kadarıyla böyle bişey çıktı işte 😀
bu aralar geceleri yine çok sık uyanıyorsun. neredeyse her saat uyanıyorsun ve kendi kendine uyumayı başaramadığın için baban ve ben sırayla yanına gelip seni kucağımızda uyutup tekrar yatağına koyuyoruz. sonraki saat yeniden uyanıyorsun. sanırım yeni dişler gelecek ve bu huzursuzluğun ondan. yavrum benim ne sıkıntılar çekiyorsun. kıyamam sana ben canımın içi oğlum.
bu ay espri anlayışın daha da gelişti. seninle parmak kapmaca bile oynamaya başladık. ikimizde çok keyif alıyoruz bu oyunla. eskiden babanla oynardık 😀 sonra oyun halında oyuncak sepetini alıyorsun içinde ne var ne yoksa teeek tek hepsini içinden çıkarıp ağzında bi çevirip atıyorsun 🙂
geçen 8 aya güle güle derken 9. ayın hayırlı uğurlu huzurlu mutlu geçsin diliyorum 😀
seni çoooook seviyoruz bizim canım oğlumuz 🙂