Canım oğlum, egem,
22. ayın da geride kaldı. zaman su gibi akıyor. ve sen her geçen gün yeni şeyler öğreniyorsun ve biz bunun aslında çok da farkında olmuyoruz. sonra bir gün aniden bir hareketinle anlıyoruz ki sen aslında bizden çok daha önde ilerliyor, bilmediğini sandığımız bir çok şeyi aslında biliyormuşsun. öylece hayretler içinde seni izliyoruz oğlum.
şimdi biraz bu ay neler yaptığımıza bakalım…
kumla oynamaya bayılıyorsun, elinde bir de kova varsa saatlerce kumla oynayabilirsin, o derece yani. kuma mem diyorsun ve kovayı elinle dolduruyorsun. küreğini kullanmaya başladın aslında. ama tam olarak doldurmadan azar azar doldurabiliyorsun. sonra kalkıp doldurduğun kadarı ile kovayı hooooop bazen başından aşağıya bazen de göbeğinden aşağıya boşaltıyorsun ve bezinin içine kadar kum doluyor 🙂
boşluğa taş atmaya bayılıyorsun. ve parklardaki kumların arasından cam kırıklarını toplayıp çöpe atıyorsun. çevreci oğlum benim. ama çok korkuyorum, o camların çoğu artık kumda törpülenmiş oluyorlar ama ya keskinine denk gelirsen 🙁
evimizin karşısında inşaat başladığından beri kepçelerle büyük aşk yaşıyorsun. kepçe aşağı kepçe yukarı, sabahları gözünü kepçeeee diye açıyorsun. uzaktan kumandalı kepçene bayılıyorsun:) kepçeye de ‘bebpceee’ diyorsun ki bayılıyorum ben de sana 🙂
bir park sevdasıdır gidiyor. deli gibi her zaman parka gitmek istiyorsun. parktan eve dönerken bile parka gitmek istiyorsun yani o derece :)) eskiden sallanmayı ve kaydırağı çok severdin şimdilerde parkta kum varsa diğerlerinin yüzüne bile bakmıyorsun. ha bir de zıplamaya bayılıyorsun. sana bir tranbolin almak şart oldu artık.
bu ay baban baya gezdi bizsiz. çanakkaleye gitti 3 gün kaldı. biz de seninle güzel bir hafta sonu geçirdik başbaşa. o park senin bu park benim gezdik durduk. beraber yemek yedik.
en sevdiğin zıp zıp parklara gittik.
nerede ne kadar park varsa gezdik. akşam eve dönerken; nereye gidiyoruz egecim dediğimde de hala paa kaaaa diyordun. insaf be oğluşum :))))
anneler gününde annanen babaannen deden ve biz hep beraberdik. kahvaltıya gittik beraber. senin onlarla birlikte büyümen çok hoşuma gidiyor. allah onlara uzun ömürler versin de anılarında hep bulunsunlar. onları çok da seviyorsun.
beraber ilk kez dönme dolaba da bindik o gün 🙂
eymen arkadaşın ve beren ablanlarla gölyazı kefdi yaptık. sen gölü görünce girecem diye tutturdun. girdin de, ayakkabıların ıslandı. dönüşte giyemedin ayakkabılarını. yalnız gölde tekne turu yaptığımızda, teknemiz biraz alabora olunca korktun ve bana sarıldın.
bir haftasonu da zeynep teyzeni de alıp eskişehire gezmeye gittik.
akvaryumunu çok sevdin. bir çok çeşit bite (balık) vardı.
tabi orada da bir park bulduk ve baban ile zeynep teyzen gezerken biz seninle parkta oynadık 🙂
eskişehire gidip çiğbörek yemeden olmazdı 🙂
ahmet abin ve gamze ablan geldiler moldovyadan. onlarla buluştuk iznikte. gamze ablanı çok sevdin. ardından ağlayacak kadar.
aksu köyüne müze yapıldı. müzenin duvarlarını benim çektiğim fotograflarla kapladılar. açılışına gittik seninle.
babanın kuzeninin oğlu muratlar geldi bize. muratla iyi anlaştınız. inşallah ömür boyu güzel güzel anlaşırsın.
şanslısın aslında bu konuda. çevremizde, arkadaşlarımızın çocukları da seninle yaşıtlar. yani hem bizim arkadaşlarımız hem de senin akranların oldu. sana kardeş düşünmüyoruz ama inşallah kardeş kadar yakın dostların olur hayatta oğlum.
daha dün kundaktayken bugün bizim terliklerimizi giyip dolaşman o kadar hayret verici bir şey ki… ve bir o kadar da komik. çok gülüyorum senin bu hallerine oğlum. o kadar tatlı oluyorsun ki… balkona da terlik giyeret çıkıldığını söylememiştik sana, sen kendin çözmüşsün bunu. bir gün bir baktım aynen bu fotograftaki gibi giymiş çıkmışsın :)))
çilek mevsimi açıldı. ciceee ciceee diyorsun istediğinde. ve baya da yiyorsun. hemde çatalla :))
geçenlerde babanla parka gittikten sonra eve dönerken bana papatya getirmişsin. kapıyı açtığımda bana uzattın papatyayı. öyle tatlı görünüyordun ki elinde o çiçekle. ilk çiçeğin bana ve çok duygulandım ben. seni çok seviyorum oğlum…
bu ay yeni kullanmaya başladığın kelimelerden bazılarını da buraya not edelim….
kum: mem yok: gok durdu: duduuu atatürk: atatüüü atatürk nerde ege? gok 🙂
lamba yandııııı diyorum sen de nannaaa diyorsun, söndüüüü diyorum sen de nonnoooo diyorsun :))
seni çok seviyorum benim paşam. benim tatlı oğlum…