Egem, oğlum,
Artık 40 günlüksün. 40 gün nasıl geçti anlamadık oğlum. Evremize geldiğin ilk günlerde çekilmiş fotograflarına bakınca nasılda hızlı büyüdüğünü görüyoruz.
İşte bu ilk günlerden bir fotografın. Nasılda zayıf, sosis bacakmışşın oğluşum 🙂 birde şu fotografına bak, az evvel sen uyurken çektim 🙂
Günbegün geliştiğini büyüdüğünü görmek öyle güzel ki…
Günler senin bakımınla geçiyor oğlum. Baban, doğumundan sonra 1ay evde benimle birlikteydi. Gece gündüz nöbetleşe seninle ilgileniyoruz 🙂 babanın nöbetinden bir fotograf görüyorsun aşağıda :))
Ahmet Abi’n ve Özge ablanın ikizleri kağan ve çağanın doğumgünü partisine davet edildin. E gitmemek olmazdı. Ilk doğumgünü partine de katılmış oldun egecim. Hayat boyu kimbilir daha kaç kez arkadaşlarının partilerine katılacaksın 🙂
Partide Nesrin ablanın oğlu Ali emir arkadaşında vardı.
Sen 10 günlükken Ramazan bayramıydı. Çıktık annanene bayramlaşmaya gittik 🙂
Annanen senin bakımında bize çok yardımcı oldu egecim. Hakkını nasıl öderiz bilemiyorum. Onun sayesinde bir kaç gece bir kaç saat kesintisiz uyuyabildik.
Seninle birlikte dışarı çıktığımızda baban hep yanımızdaydı. Babanın işte olduğu ve bizim de evde sıkıldığımız bir gün ananeni de aldım ikeaya gittik. Bu yalnız sayılabilecek ilk gezmemizdi 🙂
Bir hayli gazlı ve akşamları uyku nedir bilmeyen bir bebek oldun şimdilerde. Akşam 8 gibi bir uyanıyorsun ve gazın olduğu için ıkınmaya bir başlıyorsun, artık Allah ne verdiyse gece 11-12-1-2 uyumuyorsun. Cin gibi bakıyor gözlerin :))) neler yapmıyoruz ki sen uyu diye 🙂 ama yok illa o saatlerde uyanık kalıp bu gaz sıkıntısını çekeceksin. Üzülüyorum çok senin için. Keşke yapabileceğimiz birşey olsa.
En sevdiğim şey ise göğsümde uyuya kalman :)) öyle masumsun ki, seni seyretmelere doyamıyorum. Yatağına da bırakmak istemiyorum. Öylece sonsuza dek kalabilirim egecim.
Babanla birlikte seninle ilgili hep hayaller kuruyoruz. En çok da tatil hayalleri oluyor bunlar. Deniz kenarında kumdan kaleler yapıyoruz, beraber denize giriyoruz. Geziyoruz, tozuyoruz… Ah bunları yapabileceğimiz kadar bir büyüyebilsen oğlum.
Bu arada sen daha 10 günlükken şöyle afilli fotograflarını da çekelim dedik. Sen daha doğmadan bu çekimi düşünerek babaannene senin için bereler ördürdüm. Çekim için fon kumaşı aldık, sepetler, şapkalar, oyuncaklar… Gerçekten zor bir çekim oldu o gün. Temmuz sıcağında seni uyandırmadan pozlar verdirmek ne kadar zormuş. Ama ortaya güzel fotograflar çıktı, tüm emeğimize değdi yani 🙂
Hemen hemen her dakika fotografını çekiyorum desem hiç abartmış olmam oğlum. O kadar güzel pozlar veriyorsun ki uyurken çekilmeyecek gibi değil.
1. Ayın dolduğunda aşını yaptırmaya gittik oğluşum. Bacağından yaptılar aşıyı. Önce bi ses çıkarmadın ama sonra ilaç yayıldıkça bir ağladın ki, içim gitti be oğlum 🙁 kıyamıyorum ben hiç senin ağlamana. Umarım ömür boyu o güzel gözlerinden hiç yaş akmaz, hep gülersin birtanem. Bu da Babanla aşı olmayı beklerkenki fotografın.