Canımın içi yavruş, ilk yurtdışı deneyimini bu ay yaşadın. 4 Günde 3 ülke 8 şehir gezdik. Ne geziydi ama…
Özellikle Almanya’yı merak ediyordun. Gezdiğimiz bir çok şehri çok beğendin. Seni bir şeyleri ilk defa yaşarken izlemek çok keyifli oluyor.
Bu cafe de babanı 1 saat beklemiştik. Fotograf çekerken kaybolmuş, internetimizde sorun olduğu için bizi bıraktığı yeri de bulamamıştı. Ne gündü…
Çok heyecanlıydın gitmeden önce. Bir hafta kala söyledik sana. Büyük süpriz oldu. O kadar mutlu oldun ki anlatamam. Oralarda bize de çok güzel ayak uydurdun. Canım yavrum benim.
Türkiyede bu kış kar yağmadı şehrimize. Evet Uludağ’da vardı ama orada oynayamadan önce İsviçre Alplerinde karla oynadın.
Lauterbrunnen kasabasında o şelalenin aktığı nehire senin yeni çıkan süt dişini attın. Çok keyifli bir gündü… Anısı kaldı…
Ramazan bayramında da Burhaniye Örende Altın Kampa gittik. Orası da çok keyifli geçti. O buz gibi soğukta denize de girdin.
Hazır oralara gitmişken Cunda ve Küçükköy’e de gittik.
Dolu dolu bir ay geçti. Bir sürü anımız birikti bu ay da. Seninle her gün çok güzel. İyi ki varsın yavruş.
Şubat Ayı da Böyle Geçti
Canımın içi Ege’m, Burgaz Yelken Kulübünün sitesi için tüm sporcuların fotograflarını çektim. Benim yakışıklı ve güçlü oğlum 🙂
Bu yıl şehre pek kar yağmadı. Babanla kar yağan dağa yakın bir yere gidip kar keyfi yaptınız.
Almanca dersi en sevdiğin derslerden. Almanya’da yaşamak istediğini söylüyorsun. Bakalım hayat bize neler gösterecek…
Birlikte çıktığımız bir yemekten…
Yelkenden arkadaşın Damlanın doğum günü partisi…
Seninle çok daha güzel geçen bir şubat ayı daha bitti. Seni çok seviyoruz yavrum.
Okula Kısa Bir Molaaa…
Canım Ege’m, başarılı bir yarıyıl eğitiminden sonra kısa bir mola zamanıııı :))
Hem yeni öğretmeninizle hem de eski sınıf öğretmeninizle fotograf çektirmişsiniz okulda. Leyla öğretmeni ne kadar çok sevmişseniz. Ne mutlu…
Öğlen seni okuldan aldıktan sonra pizza keyfi yaptık…
Birlikte ilk bowlingimiz…
Benim de senin de ilk dijital sergi deneyimimiz oldu bu.
Nagehan teyzenlerle gitmiştik…
Bu ay yine bodrum yarışı vardı. 1 Hafta kampa gittiniz.
Canımın içi yavrum, birlikte güzel bir ay daha geçti. Seni çok seviyoruz yavrum.
Bir Yılın Daha Sonuna Geldik Birlikte
Benim yakışıklı oğlum, bir yılı daha geride bırakıyoruz bu ay. Geriye dönüp baktığımızda birlikte yine güzel ve eğlenceli ve hatta bol ödüllü bir yılı geride bıraktığımızı görüyoruz. ne mutlu bize.
Sen dünyanın en tatlı çocuğu olabilir misin. Evet evet öylesin :))
Okulda partilemeler felan…
Bu elindeki portakal kurusu süsünü birlikte yaptık.
Güzel bir Kurs gününden…
Filiz teyzeyi davet etmiştik…
Birlikte kahve içmeye diye girip dondurma yemeceler…
Yılbaşı akşamımızdan çılgınlıklar… Bu konfetiler yıl boyu her yerimizden çıkacak biliyorsun di mi?
Sen bizim sahip olduğumuz en değerli varlığımızsın. Seni çok seviyoruz Ege’m. Bu yıl da diğerlerinden daha güzel geçsin.
Antalya Yarışları – Bodrum Yarışları – Babanın Doğumgünü Derken Dolu Dolu Bir Ay Daha..
Canım yavruşum, sana bayılıyorum, her haline her hareketine… Böyle önemli günlerde özel olarak gidip giyiniyorsun ya. Papyon takıyorsun gömlek giyiyorsun. Babanın doğumgünü için de özel olarak hazırlandın. Seni yerim ben :))
Benim canım erkeklerim. Sizi çok seviyorum.
Bu ay Antalya yarışlarına katılmaya gittiniz.
Oradan 2 kupa ile döndün benim canım yavruşum. Ne büyük gurur bizim için. Senin böyle yarışlara gidiyor olman çok güzel.
Ve bir kaç gün sonra da Bodrum yarışları vardı. Uluslararası yarışta 500 kadar yarışmacı arasındaydın sen de.
Orada güzel bir otelde kaldınız. Antalya’ya da Bodrum’a da gelmemiz yasaktı. Konsantrasyonunuzu bozmamak için kimsenin ailesi gelmesin dedi hocanız.
Biz de babanla izin aldık ve karavanımızla tüm ege kıyıları boyunca 1 haftada aşağı Bodrum’a kadar yavaş yavaş konaklaya konaklaya geldik.
Bodrum Yelken Klübünün oraya vardığımızda seni bu kadar uzaktan nasıl görecez diye düşünürken tabi ki bulduk….
İşte benim yavrum. Bizim seni gözetlediğimizden habersiz teknenle uğraşıyordun. :))
Yarış sonrası bir klasik tabi ki deniz keyfi…
1 haftanın sonunda c.tesi sabahı koşa koşa gittik kaldığın otelden aldık karavanımıza getirdik seni. O sabah yatağı toplamamıştım ki seni yatağa atıp yatak keyfi yapabilelim diye :))
Benim canım yavrum, seni çok seviyor gösterdiğin çabadan dolayı gurur duyuyoruz. İyi ki bizim oğlumuzsun Ege’m.
Cumhuriyetimiz 100 Yaşında !!!
Canım Egem, Cumhuriyetimizin 100. yılını birlikte yaşamak çok güzel. Cumhuriyet senin gibi güzel evlatlar sayesinde gelişerek ilelebet yaşayacaktır. Size güvenimiz sonsuz.
100. yıl etkinlikleri dahilinde Mudanya’da denizde kortej geçişi yaptınız. Sizinle büyük gurur duyduk. O kadar çok fotograf çekindik ki :)) Sizin haberiniz bile olmadı büyük ihtimalle.
100.yıl etkinliklerinde ikincilik ödülünü de kaptın.
İznikte yapılan yelken yarışlarında bu sefer bir derece elde edemedin. O gün gölden çıkışını hiç unutmuyorum. o kadar üzülmüştün ki. Evet bir miktar hırs yapman güzel bir şey ama bu kadar çok kendini üzmene ben de çok üzüldüm. Gerçi o gün pek güzel bir hava da yoktu yarış için. Sana genelde yoğun rüzgar ve dalgalar olmalı. Sen o zor hava koşullarında daha başarılı oluyorsun.
100.yıl kutlamalarında FSM deki yürüyüşe katıldık komşularımızla birlikte.
Veee Karacabey kampı… Harika bir hafta sonu geçirdik orada.
Gündüz longoz ormanını gezdik. Gözlem kulesine çıktık. Videolar çektik…
Senin sevdiğin cafe de oturduk birşeyler yedik içtik.
Kamptan döndüğümüzün 2. günü akşamı babanı bir polis aradı. Karavanınızdan kedi sesi geliyor dedi. İşten dönüyorduk biz de. Hemen bir markete uğrayıp kedi maması ve su aldık. Geldik karavanı bir açtık ki ne görelim, Karacabeyde bizimle oynayan kedi içerde. Büyük ihtimalle biz toparlanırken o içeri saklandı ve kaldı. 2 gün boyunca karavanda kalmış. Yoldan geçen biri sesini duyup polise haber vermiş. Yavrum o kadar aç kalmış ki nasıl yemek yedi nasıl yedi… Adını Karacabeyli koyduk. Ve bir kaç gün beslemeye devam ettik. Birkaç gün sonra onu pek görememeye başladık. Aslında mahallenin kedileri ile de anlaşmıştı ama…
Almanca dersinde senin ödevin de Kinder markasının doğuşunu araştırmaktı.
Ve bir de soy ağacı ödevin vardı. Sonucu güzel oldu. Kayıtlarımızda kalsın.
Seni çok seviyoruz oğlum, Cumhuriyetimizin 150.yılını da gör, ömrün uzun ve sağlıklı olsun yavrum.
TEKİRDAĞ YELKEN YARIŞLARI KAMP OKUL DERKEN DOLU DOLU BİR AY EYLÜL
Canım Egem, bu ay Tekirdağ’da uluslararası bir yarışa katıldınız. İlk gün grup hilinde tek başınıza gittiniz yarışa. Bu sefer biz gelmedik sizinle.
Yarışlara dinlenerek başlamayı tercih etmişsin :))
Güzel başladı yarışlar. Hava da görüldüğü gibi hem dalgalı hem rüzgarlıydı.
Orada kaldığınız süre zarfında hemen hemen her gün bir etkinlik yaptınız yarışlardan sonra. Sizin için luna parkı kapatmışlardı. Birlikte çok eğlendiniz.
Bizim gelmek gibi bir niyetimiz yoktu ama diğer arkadaşlarından birinin annesi gelince siz de bizi istediniz. Eh napalım bizde kalktık geldik. Çok mutlu oldun bizi görünce…
Canım yavruşum, seninle guru duyuyoruz o havalarda oralarda yarışmak herkesin yapabileceği bir şey değil.
Akşamları da sizi alıp cafelere pastanelere gittik hep.
Bir hafta sonu kurstan sonra Damla’larla luna parka gittik.
Ve bir kamp öncesi kahvaltısı…
Hepbirlikte güzel bir kamp yaptık Erdek’te.
Canım oğlum, seni çok seviyoruz ve seninle her günümüz ayrı güzel geçiyor.
Ağustos Ayı Kupalar Madalyalar…
yavruşum, 30 ağustos zafer kupası yarışında ikinci olduğun için hem madalya hem kupa aldınız. o gün mudanya da mütareke binasının önüne yelkenlilerinizle gösteri yaparak denizden geldiniz. hepimiz sizinle gururlandık oğlum. tebrik ederim seni.
şu yakışıklı ile bir fotografımız olmasın mı? 🙂
ve tekrar iznik yelken yarışları…
yürüyüşe çıktığımız bir akşam seni bu ışıkta çektim. çok yakışıklısın be oğlum 🙂
veee işte oldu olan. elini kalorifer pateğine çarpmıştın. sonraki günlerde dinlendirmek yerine bir de üzerine parende atınca iyice incinmiş. hastaneye götürdüm seni doktor alçı yapalım dedi. bir kaç gün o çok özendiğin alçıda kaldı kolun ve ne kadar zor bir şey olduğunu anlamış oldun.
Berenlerle piknik gününden…
emire ablan bizi çok tatlı yaptı : )))
seninle gurur duyuoruz oğlum. ve o kadar çok seviyoruz ki…
DOĞUMGÜNÜ AYI
canımın içi yavrumun kutlu doğum ayı geldi çattı. Bu ay da yine bir kaç defa doğum gününü kutladık. Ellerimle sana pastalar börekler hazırladım 🙂 Ama seneye doğumgünü pastanı ben yapar mıyım bilemiyorum :))) o kadar zorladı anlayacağın :)) olsun gönüller bir olsun canımın içi.
Beren ve Eymen de sana süpriz yaparak pasta alıp gelmişlerdi.
ve her yıl olduğu gibi yine tatilde bu sefer karavanımızda çimengillerle beraber süprizli doğumgünü partisi…
bu sene biz karavanımızı da alarak altınoluk’a onların yanına kampa gittik. birlikte harika 2 gün geçirdik.
ve baban bu sene doğum günü hediyesi olarak seni aquaparka götürdü. vay vay köpük partisinden de eksik kalmamışsınız 🙂
benim canım fok balığım 🙂
benim mesaide olduğum bir gece baba oğul akşamı yapmıştınız.
Karamürsel yelken yarışlarına da katıldın bu ay. Damla ile tatlış bir fotografınız oldu dalgalara bakarken 🙂
yarışın ortasında senin dümenin kırıldı ve yarışamadın. o kadar üzülmüştün ki… çünkü çok motive olarak gitmiştin yarışa. mutlaka kazanacağım diyordun. oluyor işte yavrum böyle şeyler. bunlar da hayatın bir parçası. ben dümeninin kırılmasına değil de seni teselli edemediğime, elimden bir şey gelmemesine çok üzüldüm. ama damla arkadaşın ne yaptı… fotograf çekinirken kupasını sana verdi. ne kadar güzel bir davranış. o da senin üzülmene kıyamadı. umarım hayat boyu hep böyle güzel yürekli insanlarla karşılaşırsın. sen şanslısın bence hep böyle olacak yavrum.
yaz dönemine girince yelken kursun hafta içi 3 güne dönmüştü. ve sen bizimle işe geliyordun sabahları, hocan seni buradan alıyordu. çıkışta da metro ile gelmeyi öğrendin işyerimize. bu yaşında yaptıklarına inanamıyorum yavrum. sen nasıl güçlü bir erkeksin böyle.
ve güzel bir temmuz ayı daha geride kaldı. seni çok seviyoruz yavruş.
OKULLAR BİTTİİİİ DOĞRUUU YAZ TATİLİNE
canım egem, okullar kapanır kapanmaz o gece yola çıktık. bekle bizi antalyaaaaa. karne hediyesi sana süprizimiz Aquaparktı. gerçi gidene kadar hemen anladın ama olsun. hiç aklında yoktu. nasıl güzel bir yer orası öyle. büyülendim ben resmen. senin de çok hoşuna gitti.
en güzeli de vatoz sevmekti. o kadar tuhaf bir duygu ki ona dokunmak… resmen sevdirdi bize kendini.
kale içini de gezmeden olmazdı.
bir başka gün de antalyaya taşınan ve nil’e hamile olan miray ablanı ziyarete gittik. özlemişiz.
düden şelalesinin denize dökülen kısmını görmemiştik. geçen gelişimizde mağara kısmını gezmiştik.
karavanımızla ilk durağımız serik belediyesinin kamp karavan parkıydı. orada çok eğlendik. mardin’den zahit mungan abinin sana hediye ettiği güvercin uçurtmasını da orada uçurttuk ilk defa.
sonraki günlerde karavanımızı adrasanda arya kampinge bırakıp yine etrafı keşfetmeye çıktık. burası oliympos.
oliympostan çıralıya kadar yürüdük o sıcakta. dondurmanı yedikten sonra da böylesine güzel uyudun.
yine başka bir günümüzde de side’ye gittik.side antik kentini ben de sen de görmemiştik. baban geçen gelişimizde gezmiş ve çok beğenmişti.
veee tekne turu yapmadan olmazdı. adrasan’da 2.kez tuncay kaptanı tercih ettik.
kekova’yı görmeyi çok istiyordun. böylece kanomuzu denemenin en güzel yolunu bulmuş olduk biz de. üçağız köyünden kaleköy’e kadar kano sürdük. harika bir deneyimdi.
peki buralara gelmişken kaş’a uğramadan olur muydu.
canımın içi yavru.
adrasan’da harika bir kamping bulduk. arya kamping. 3 gün diye gidip 7 gün kaldık. karavan komşularımızla birlikte çok güzel zamanlar geçirdik.
ve kemer’e de uğradık tabi. ters eve ilk defa girdim ben de. senin pozların efsane oldu.
karavanımızla ilk uzun yaz tatilimiz gayet güzel geçti. bundan sonra da birlikte nice güzel anılar biriktireceğimiz tatillerimiz olsun.
seni çok seviyoruz oğlum.