Can çocuk yavruşum Ege’m… Bu sene de Dikili’ye gitmeden olmazdı. Bu sene kendi kanomuzla gittik Garip Adasına. Bademliden Kalem Adasını geçip yarım saatte vardık Garip Adası’na. Çok keyifliydi. Biraz sen biraz baban kürek çekti. Vidolar fotograflar çekindik. Deniz süperdi. İnsan hiç çıkmak istemiyor. :))
Canım yavruşla karavana dönerken deniz kenarında burası çok huzurlu görünüyordu. Durduk biraz oturduk, denizi seyrettik, muhabbet ettik. Havanın esintisi çok hoşumuza gitti. 
Ve anı ölümsüzleştirdik biz de. Ne güzel bir akşamdı…
Yine Dikili’de bir gece gezmesi. Bilekliğine charm aldık. 
Geçen gün seninle muhabbet ederken çok güzel tespitlerde bulundun. Hemen kayıt altına aldım ve buraya onları eklemek isterim. 
Hayatta farklı hissettiren şeyler
1. Gece benzinliğe girmek vaya arabada kalmak
2. Yüzdükten sonra yemek yemek
3. Uzun bir yolculuktan sonra evin kokusu
4. Çok yorulduğun bir günden sonra yatağa atlamak
5. Bütün yaz sıcaktan bunaldıktan sonra denize atlamak
6. Uzun süre beklediğin kargoyu açarken
Ne kadar da güzel tespitlerinvar. Ben de kendimi iyi hissediyorum bu saydıklarını yaparken. En çok da deniz kenarında iyiyim. Uzakta…
Ve tabi ki kuzilerle kamp yapmasak olmazdı. Bir hafta sonu da onlarla Erdek Ocaklara gittik kampa. Yolda uyurken siz… :))) 
Bu dostluklar hiç unutulmaz… 
Yaz ayı boyunca hafta içi her gün gittin yelkene. Hem de artık tek başına gidip dönebiliyorsun. Seninle gurur duyuyorum yavruşum. Son günlerden birinde Ahmet Hoca sizi kendi yelkenlisine bindirdi…
Birlikte Transanatolya başlangıcına gittik. Yarışçı motorlara arabalara baktık 🙂 
Bir ağustos da yine seninle harika geçti. İyi ki varsın yavrum. Seni çok seviyoruz.