benim dünya tatlısı yavrum, yılın son ayı yine dolu dolu geçti. sen yelken kursuna soğuk da olsa yağmur da olsa devam ettin. deniz çok dalgalı veya çok rüzgarlı olduğunda hiç çıkmak istemiyorsun. hatta ağladığın da oluyor. ama ona rağmen denize açılıp o zor hava koşulları ile mücadele ediyorsun ya seninle gurur duyuyorum yavrum.  bi de bu kıyafetler sana ne çok yakışıyor. bayılıyorum sana.  benim adamlar : )) böyle güzel havalar da olduğu gibi aşağıdaki gibi dalgalı rüzgarlı havalar da oluyor. korktuğunu da söylüyorsun, haklısın da. biz kıyıda hop oturup hop kalkıyoruz batacaksınız diye.   ailecek deniz sevdiğimiz doğrudur :)) biz de yazın oynamak için kendimize yeni bir oyuncak aldık. bu yaz çok eğleneceğiz çoook    : ))  ilk denemeyi salonda yaptık, gerçekten çok hızlı gidiyor : )) ayın 14ünde ayağımdan bir kez daha ameliyat oldum. çakıl böyle kucağımda oturdukça sen de gelip illa rahatını bozuyorsun : )) sanırım ufak bir kıskançlık var, bilemedim.  bu yılbaşımızda ayağımdan ameliyat olduğum için soframız biraz sönük kaldı. olsun şükür birlikteyiz.yine birlikte harika bir yıl geçirdik. iyi ki varsın benim dünya tatlısı yavruşum. bu ay sınıfca misi çocuk kütüphanesine geziye gittiniz. ve bizim çocukluğumuzda da olan yerli malı haftasını siz de devam ettiriyorsunuz.  yıl sonunda çekilişler, hediyeleşmeler…  benim canım, benim yavruşum… yeni bir yıla seninle dolu harika anılarla giriyoruz. seni çok seviyoruz egeşim.

canım oğlum, kasım ara tatilinde istanbul büyükçekmece yelken kulübünde 3 gün kampa gittiniz. yukarıdaki fotografta oradaki yelkenci arkadaşlarınızla birliktesiniz. ilk gün sabah erkenden ahmet hoca servisle aldı sizi. yola çıktınız. yol çok keyifliymiş.  orada kaynaşma oyunları… 🙂 dalgalı ve rüzgarlı havada açılmışsınız denize. burgazdaki gibi iskeleden kuru kuru da binmemişsiniz. büyükçekmecede iskele yerine deniz kıyısından teknelere binildiği için illa ıslanıyormuşsunuz. anlattığına göre belinize kadar suya girip de bindiğiniz olmuş… bir anne olarak içim yanmadı değil hani :))  dersler de görmüşsünüz. seninle gurur duyuyoruz oğlum. bu yaşta bu becerilerin eminiz ilerde sana çok güzel geri dönüşümleri olacak. çok da eğlenmiş olarak geri döndünüz.bu ay bir de yalovadaki yürüyen Atatürk köşküne gittik. kitabını okuduğun hikayenin bir de gerçek yerini gör istedik. çok tatlı bir yermiş. biz de ilk defa gördük.  sonra da Atatürk’ün yalovaya geldiği zaman kaldığı termaldeki köşküne de uğradık, gezdik… Atatürk ve tatlı oğlum… yaşasaydı eminim senin gibi bir çocuğu çok severdi o da…11 kasım babanın doğumgünü… birlikte yaptık pastasını.   babanla hayvanat bahçesine gitmiştiniz. neredeyse tüm hayvanlar uykudaymış, pek çoğunu göremeden dönmüştünüz o gün… yakışıklım benim… pantolonuna o zinciri takmayı sen istedin. kot giydiğinde onu da takıyorsun… sınıf arkadaşlarının bir kısmı ile buluştuğumuz bir akşamdan… filiz teyzem bir hafta sonu seni izlemek için burgaz’a gelmişti… sonrasında onlara gittik… ve öğretmenler günü… benim kırtasiye ihtiyacım var gidebilir miyiz dedin bi akşam. pek demezsin böyle şeyler… olur gidelim dedik. alışverişten sonra bir yerlerde oturup bişeyler içelim tatlı yiyelim dedin : )) herkesler bir arada :)) seramik kursunda sana süpriz yelkenli yaptım. beğenmene ben de çok sevinmiştim 🙂

seni çok seviyoruz canım oğlum… kasım ayı da böyle geçti…

veee yaz bitti, açıldı okullar. kavuşmalar yaşandı, duygusal anlar… ama gözümden iki damla yaş akmasa olmaz. çünkü oğlum 3.sınıfa başladı.  okullar başlamadan yine bir araya gelelim dedik esin teyzenlerle. malum okullar açılınca yoğun bir yıla giriş yapıyoruz. çocukların hafta sonu kursları vs derken bir daha kimbilir ne zaman buluşacağız. frig vadisinde gezdik tüm gün. nasıl yürüdük nasıl yürüdük. sen oraları daha önceden bildiğin için derin ve adaya rehberlik ettin.  anne siz önden gidin, biz ayrı gezeceğiz : )) ertesi gün de aizonoi yi gezdik hep birlikte. böyle bir arada büyümeniz ne güzel. keşke daha çok görüşebilme ihtimalimiz olsaydı.  yaz kursundan sonra kışın da devam etmek istedin yelkenliye. biz her zaman arkandayız, destekçiniz zaten.   arada motivasyona ihtiyacın oluyor. eğer o gün kursun kötü geçtiyse, hava bozuksa, heyecanlanıp işler ters gittiğinde kurs bitimi artık gelmek istemiyorumlar başlıyor. fakat güzel bir kurs günü sonunda heyecanlanıyorsun yine devam kararı. git gellerle dolu geçecek gibi bu yıl.  bu ay yeni bir motorsiklet aldık. bu scooterımız gibi hepimizi birden taşıyamıyor çünkü selesi küçük. ama büyük ve istediğimiz gibi bir motor. babanın yeni oyuncağı oldu. onu çok iyi anlıyorum hep onunla gezmek istiyor : ))  havalar soğumadan sık sık dondurma akşamları yaptık. bu da komşumuz toprak’lı olan bir akşam…

eylül ayı da böylece geçti yavrum. seni çok seviyorum…

canım egem, bu ay senin hayatında yeni başlangıçların ayı oldu. uzun zamandır yelken ile ilgili bir sürü hayalin vardı. dilinden düşmüyordu. biraz araştırınca 10 günlük hızlandırılmış bir kurs bulduk. bir hafta ben bir hafta da baban izin aldık seni kursa götürüp getirdik.  o kadar güzel bir ortamdı ki… senin de çok hoşuna gitti. kışın da yelkene devam etmeye karar verdin. şu fotografa şu yakışıklılığa bakar mısın : )) maşallah 🙂     ahmet hoca tanışmak için hepinizi topladı ilk gün. herkese ismini ve neden burada olduğunu sordu. herkesin cevabı standarttı. annem istediği için buradayım, babam böyle bir kurs olduğunu söyledi ve beni getirdi diye. sana sıra geldi ve sen de dedin ki; benim bir hayalim var, bir ada da yaşayacağım ve adama yelkenlim ile gidip geleceğim. o kadar hoşuma gitti ki böyle cevap vermen. ahmet hocanın da hoşuna gitti.   10 günün sonunda sertifika aldınız. Ahmet hocamız çok iyi bir öğretici. kendisine çok ısındık.  bir hafta sonu yelken yarışları trilyedeydi. istanbuldan büyük büyük yelkenliler geldiler. itiraf edeyim senden çok heyecanlandım : )) bir gün seni de onların arasında görmeyi çok isterim yavrum.  araç üstü çadırımızla deniz kampı yapamamıştık. dikiliye gitmeye karar verdik.    ilk gün tekne turu ile başladık. orada gelip bana şöyle demiştin; anne deniz benim arkadaşım… gezi boyunca teknenin en ucundaydın… hatta bir ara yunus bile gördük : )bademlide güzel bir koy bulduk, karavanlarla birlikte kaldık gece. ne kadar güzel bir deneyimdi…  sabah yatakta gözümü denize açmak gibisi yokmuş. ve deniz kenarında böyle bir kahvaltı inanılmaz güzeldi… deniz minarelerinin içindeki yengeçleri izledik seninle.  dikiliden dönüşte bergamaya uğradık. sıcak bir gündü ve baban çekim için gezerken biz seninle gölgelik alan kovaladık : ))  bakmalara doyamıyorum sana. o kadar sevimlisin ki, her halinin fotografını çekip hatıra saklamak istiyorum.  esin teyzenler geldi yine tatil dönüşü bursaya. birlikte gölyazıda kahvaltı yaptık hasret giderdik.  bütün yıl mavi kapak topladık. barınak bu kapakları verip köpeciklere mama alıyormuş. bu ay bir gün de oraya gidip hem yalnız köpecikleri sevdik hem de kapakları teslim ettik. melike ablanla bir akşam buluşması… dünyamı aydınlatan çocuk…  30 ağustosta uçurtma şenliğindeydik. yani ben çalıştım tabi de siz de beni yalnız bırakmadınız. aşırı sıcak ve kalabalık yüzünden yine sıkıldın. uçurtma uçurtmak çok da  umrunda değildi açıkçası :))bir ay da böyle geçti gitti hayatımızdan.

seninle ve çok güzel…