canımın içi, 10 kasım da okulda atatürk’ü anma etkinliğiniz vardı. seninle beraber atatürk panosu hazırladık.
atatürkle ilgili çok güzel şarkılar öğrenmişsin. sen okudukça ben seninle gurur duydum egem. seni çok seviyorum…
egem, bu hafta okulda haftanın çocuğu sendin. öğretmenin özge yaldız bizden bir pano hazırlamamızı istemişti. bebekliğinden bu yana çektiğimiz bazı fotograflarından bir pano hazırladık.
bu hafta bir de göster anlat etkinliği yaptın. sevdiğin bir oyuncağı okula götürüp arkadaşlarına sunum yaptın 😀 yerim senin sunumunu 😀
başka bir gün de biz geldik okuluna. seninle beraber arkadaşlarına sunum yaptık. önce bebekken ilk kullandığın eşyaları anlattım. sonrasında da ilk oyuncaklarını…
ve hepinize fotograf çekimini anlattım. sonrasında da birbirinizin hatıra fotograflarını çektiniz.
egem, bir haftasonu da istanbula gidelim dedik. annanen ve babaanneni de aldık yanımıza. önce pierre lotiye gittik. hava sisliydi ama yine de umduğumuz gibi bulamadık orayı. sen sevdin ama. özellikle teleferiği 🙂
sonra belgrat ormanı içindeki atatürk arboretumuna gittik.
oradan da annanen ve babaannene süpriz yapıp onları büyükadaya götürdük 🙂 çok sevindiler…
vee bay bay istanbuuul… 🙂
egem, daha bu yaşında ağzında tam 10 tane çürük var malesef. sanırım ırsi bir durum. çünkü o kadar çok çikolata şeker yemiyorsun. benim de babanın da dişleri ya yok ya da olanlar dolgulu.
ilk gidişinde ağzını bile açmamıştın ama bu sefer gayet olgun bir şekilde zorluk çıkarmadan muayene yaptırdın.
daha sonra bir başka doktora daha gittik. şu an yapılacak her türlü müdahalede sana narkoz vermeleri gerektiğini ve bunu da tavsiye etmediğini söyleyince doktor abi, müdahaleyi yaz başına bıraktık. biraz daha yaşın büyüyecek narkozsuz müdahale yapabilecekmiş.
biriciklerle uludağa kalmaya gittik beraber. arabada elele gittiniz 🙂
nasıl güzelsiniz beraber. tabi bir o kadar da kedi köpek gibi 😀 bir bakıyoruz birbirinize sarılıyorsunuz. sonra bir bakıyoruz birbirinize vuruyorsunuz. haydeeee ağlamalar mızmızlanmalar şikayetler felan… :)))
güzel bir hafta sonu geçirdik beraber. londraya yerleşecek olmalarına üzülüyorum doğrusu. iyi arkadaşsınız çünkü…
minik pisiciğim benim 🙂
spor zamanııııı 🙂
en sevdiğin şeylerden biri de babaanneye hamur yaparken yardım etmekti. daha çok çok ufaklığından beri seni hamura alıştırdı. ona yardım ederdin hep. okulda da kurabiye yapmışsınız 🙂
canımın içi bir ay daha böyle geçti. genel bir rutin içinde…
seni çok seviyorum bebeğim.
benim canım egem, büyüdün de arkadaşınla oynamak için komşuya yalnız gittin bu akşam ilk defa 🙂
komşumuzun kızı tanem 6 yaşında ve bu gün ilkokula başladı. akşam onunla oynamak istedin ve giydin terliklerini açtın kapıyı ve gidip kapılarını çaldın. açtılar… aaa ege gelmiiiişşşş….
1 saat sonra seni çağırmak için gittiğimde halinden çok memnundun. gelmek istemedin. bir yarım saat daha kaldın… sonrasında mutlu olarak evine döndün.
benim canımın içi egem, ne çabuk büyüdün. bu medeni cesaretin için seninle gurur duyuyorum oğlum.
seni çok seviyorum 🙂
canımın içi,
eylül ayı geldi çattı ve okullar açıldı. gerçi sen yazın da devam etmiştin okula ama ağustos ayında tatille geçeceği için gitmedin. 1 ayın ardından ilk gün biraz zor oldu ayrılmak. bu günler de geçecek ve yine alışacaksın…
civcivler büyüdü kanguru oldu bu sene 🙂 artık üst katta kangurular sınıfındasın…
yeni eğitim yılın hayırlı uğurlu olsun egem, allah zihin açıklığı versin evladım 😀
çok seviyorum çok…
egem, sonunda deniz zamanı geldiiii… denizi suyu o kadar çok seviyorsun ki…
bu sene ilk durağımız bozcaada oldu. bozcaada ile ilk defa tanıştın. suyu biraz soğuktu ama aldırış etmedin açıkçası. titreye titreye girdin denize 🙂
artık benim fotograflarımda çok tatlı bir konu mankeni oluyorsun. fotograflarım seninle ayrı güzel oluyor 🙂
hayvan sever bir oğlum olduğu için çok mutluyum.
sıkıldığın da oluyor arada.
süpermenim benim…
en sevdiğin şeylerden biri de yel değirmenleri. gitmesek olmazdı di mi 🙂
feribotu da çok sevdin. feribot karşıya geçene kadar dönüp durduk içinde 🙂
bir bozcaada hikayesi bu senelik burada sona erdi. bakalım sen hayatın boyunca kaç kere gideceksin bozcaadaya 🙂
bozcaadadan çıktıktan sonra altınoluk-çanakkale arasında kalan mıhlı çayına da uğradık. baban taş köprüyü çekmek istiyordu. oradan bergamaya geçecektik ama yetişemeyeceğimizi anlayınca zuzu ablanda ayvalıkta bir gece konakladık. ertesi sabah erkenden bergamaya gittik ve oradan da datçaya geçtik…
datçada bizi derin ablanla ada bekliyordu. bu yıl yine geçen yılki gibi esin teyzenlerle birlikte yaptık tatilimizi.
en sevdiğin oyun babanı iskeleden denize atmak… 🙂 seneye belki kendin de atlamayı öğrenirsin…
kolluklarınla korkusuzca giriyordun denize. hatta ayaklarının yere değmediği yerlere bile gidiyordun bizimle…
datçadan yine güzel anılarla ayrıldıktan sonra eve dönerken burdurdaki salda gölüne uğradık.
en büyük hayranınızım ege bey :)) bana bu üstteki fotografı imzalar mısınız? :))
çok seviyorum çok… ama öyle böyle değil yani 🙂
güzel anılarla dolu bir tatil daha geçti… seneye yaza görüşürüz 😉
canımın içi, ışığım, pırıltım ve benim duygusal oğlum,
şu sıralar en sevdiğin çizgi film karakteri iyi bir dinazor arlo’lu pasta yaptırdık. sürpriz oldu sana.
ben pastayı salona getirirken, sen bir duygulandın ki…
benim duygusal oğlum. seni o kadar çok seviyorum ki egem. günler öncesinden sormaya başladın, herkes benim için mi gelecek? akşamları tekrar ettiriyordun, kimler geleceeeekkkk diye 🙂 o gelsin, bu gelsin diye de söylüyordun.
arda ve defne ile beraber bir kez daha mum üfledin…
özge öğretmenin de davetimizi kırmadı geldi sağolsun. öğretmenin gelince nasıl da değiştin. gözünün içine bakıyordun. ve gittin onun yanına oturup pastanı yedin. bir de yerken muhabbet ettiniz. evdeki herkes kıskandı galiba 😀 (biz de dahil : ))))) )
beraber, yeni evimizde ilk partini kutlamış olduk. nice güzel yılların olsun. şans hep seninle olsun benim tatlı oğlum. sen bir tanesin ve bizim her şeyimizsin.
seni çok seviyoruz egem…