egem, sonunda deniz zamanı geldiiii… denizi suyu o kadar çok seviyorsun ki…
bu sene ilk durağımız bozcaada oldu. bozcaada ile ilk defa tanıştın. suyu biraz soğuktu ama aldırış etmedin açıkçası. titreye titreye girdin denize 🙂
artık benim fotograflarımda çok tatlı bir konu mankeni oluyorsun. fotograflarım seninle ayrı güzel oluyor 🙂
hayvan sever bir oğlum olduğu için çok mutluyum.
sıkıldığın da oluyor arada.
süpermenim benim…
en sevdiğin şeylerden biri de yel değirmenleri. gitmesek olmazdı di mi 🙂
feribotu da çok sevdin. feribot karşıya geçene kadar dönüp durduk içinde 🙂
bir bozcaada hikayesi bu senelik burada sona erdi. bakalım sen hayatın boyunca kaç kere gideceksin bozcaadaya 🙂
bozcaadadan çıktıktan sonra altınoluk-çanakkale arasında kalan mıhlı çayına da uğradık. baban taş köprüyü çekmek istiyordu. oradan bergamaya geçecektik ama yetişemeyeceğimizi anlayınca zuzu ablanda ayvalıkta bir gece konakladık. ertesi sabah erkenden bergamaya gittik ve oradan da datçaya geçtik…
datçada bizi derin ablanla ada bekliyordu. bu yıl yine geçen yılki gibi esin teyzenlerle birlikte yaptık tatilimizi.
en sevdiğin oyun babanı iskeleden denize atmak… 🙂 seneye belki kendin de atlamayı öğrenirsin…
kolluklarınla korkusuzca giriyordun denize. hatta ayaklarının yere değmediği yerlere bile gidiyordun bizimle…
datçadan yine güzel anılarla ayrıldıktan sonra eve dönerken burdurdaki salda gölüne uğradık.
en büyük hayranınızım ege bey :)) bana bu üstteki fotografı imzalar mısınız? :))
çok seviyorum çok… ama öyle böyle değil yani 🙂
güzel anılarla dolu bir tatil daha geçti… seneye yaza görüşürüz 😉