canımın içi egem,
bazen düşünüyorum da hızlı mı gelişiyorsun, çok mu akıllısın, çok mu bilinçlisin yoksa kuzguna yavrusu kartal mı görünüyor bilemiyorum. öyle şaşırıyorum ki davranışlarına, sözlerine…
diyorlar ya en az 3 yaşına kadar tv izlettirmeyin diye. ama o çizgifilmler sana o kadar çok şey katıyor ki… çoğu zaman sana yetemediğimizi fark ediyorum. sen çok önden gidiyorsun. zihnin o kadar açık ve berrak ki ne verirsen almaya hazır. evet sana normal tv açmıyoruz. haberleri seyretmiyoruz, dizi seyretmiyoruz, sen ayaktayken tv de olan hiç bir şeyi seyretmiyoruz. ne zamanki sen uyuyorsun sonra açılıyor açılacaksa tv. youtube’tan indiriyoruz senin için çizgifilmleri. ya da telefonumuzdan youtube açıp kendin izliyorsun. tabi denetimimizde oluyorsun. bir kaç kere sana göre olmayan şiddet içerikli çizgifilmleri açmışsın, annecim bunlar olmaz dedim. artık yeni açtığın her şeyi bana soruyorsun. -anne bu oluuuu? diye :)) youtube’a butub diyorsun. bayılıyorum o yarım yamalak konuşmalarına.
geceleri yatarken bana ya yaz tatilimizi ya da lunaparkı anlattırıyorsun. sen seçiyorsun yatmadan. bana nunapark annat diyorsun veya yaş tatiiilini annat diyorsun:) bir güzel detaylandırarak masal gibi anlatıyorum, sonuna doğru pii daaaa annat diyorsun, hadi en başa alıyorum anlatıyorum 🙂 yine sonunu beklemeden pidaaaa deyince tabi bende sinirler yerinden oynayınca -aaaa annecim uyuyoruz hadi bakalım seni çok seviyorum iyi geceler diyorum. sen de daha iyi geceler diyemediğin için bişiler geveleyip uyuyorsun benim cancağızı oğlum.
artık babaannen de sana yetemez oldu. kış ayları geldiğinden de eve kapalı kaldınız. biz de şimdi sana kreş düşüncelerine girdik bakalım. araştırıyoruz…
artık kelimeleri daha güzel söylemeye başladın. mesela melike abla diyemiyor bılıla abba diyordun. artık baktım da melike abba diyebiliyorsun 🙂 konuşmalarını keydetmek istiyorum bir ara. çok tatlı cümleler kuruyorsun.
canımın içi, benim ışığım, inci tanem… seninle gün geçtikçe hayat daha güzel…
seni çok seviyorum.