canım egem,

artık dilin çözülmeye başladı. çok güzel kelimeler söylüyorsun. senin bu hallerine bayılıyorum. her söylediğin sözden sonra o ağzını burnunu yemek istiyorum 😀

kelimeler bir bir dökülüyor ağzından ve ben öylece bakakalıyorum sana. öyle hoşuma gidiyor ki bu konuşma dönemlerin…

bir gün sana tv de çizgi film açtım. bana -anne ses aç dedin :))

sabah işe giderken babaannene indiriyorum seni. babanla da konuşuyoruz bugün hava soğukmuş diye. sen – anne bugün hava iyi diyorsun birden. annecim hava çok soğuk diyorum – hava çok şoğuk diyorsun ve ben seni ısırmak istiyorum 😀

akşamları işten geldiğimizde oyun bakımından tüm günü telafi etmeye çalıyoruz ya. ondan ona ondan ona atlıyoruz. bu arada çizgi film de izlemek istiyorsun bir yandan. biraz izledikten sonra bana -şimdi biraş oyun demiyor musun ahhh ahhh kuzum benim 😀

bu sabah da 6 da uyandın – anne hadi içeeeeiii dedin kalktık salona gittik. maşa’yı izlemek istedin açtım, oturduk kucak kucağa o karanlıkta tv nin ışığından gözlerimiz acıya acıya maşa seyrettik. sonra sen – anne maşa çok komik dedin 😀

beraber gülmeyi çok seviyoruz. ve espiri anlayışı gelişmiş bir çocuksun daha bu yaşında. çok tatlı hareketler yapıp beni güldürmeyi seviyorsun. tabi ben de seni :))) ‘minnoş’ demene bayıldığımı bildiğinden arada bana -minnoşşşş diyorsun. çok gülüyorum. bir de pepe’de duyduğumuz komik bir kelime var. ‘balkabağı’ sen de arada – balkabağııı’ diyorsun beni güldürmek için :)) seni yiyip bitirmeden nasıl büyüteceğim bilemiyorum dur bakalım 😀

kepçelere meraklı olduğun için bir ton oyuncak kepçenlerin oldu. onlarla kumda oynamayı çok seviyorsun. sana evde oynayabileceğin bir kum havuzu da yaptım. kepçelerle kamyonlara kum doldurup doldurup boşaltıyorsun 🙂

büyüyorsun be oğlum. büyüdükçe daha da tatlı oluyorsun. her geçen gün seni daha da çok seviyorum bebeğim.